SKDM’nin Türkiye Ekonomisine Etkisi

SKDM’nin Türkiye ekonomisine potansiyel etkisi, özellikle AB’ye ihraç edilen ürünlerdeki gömülü karbon emisyonları baz alındığında, önemli bir maliyet doğurabilir. 2027 yılında bu maliyetlerin 138 milyon avroya ulaşması beklenmekte ve bu rakamın 2032’ye kadar 2,5 milyar avroya çıkması öngörülmektedir. Ancak, Türkiye’nin kendi Emisyon Ticaret Sistemi’ni (ETS) uygulayarak bu maliyetleri azaltma ve hatta gelir elde etme potansiyeli bulunmaktadır.

 

Yerel karbon fiyatlandırması 20 avro/tCO2e olduğunda, SKDM maliyetlerinin 2027’de 56 milyon avroya düşeceği, 50 avro/tCO2e olduğunda ise 2032’ye kadar 1,08 milyar avroya düşeceği öngörülmektedir. Kapsam 1 emisyonları tüm maliyetlerin %77’sini oluştururken, ulusal bir ETS uygulaması, maliyetleri azaltma potansiyeline sahip olmanın yanı sıra karbonsuzlaşma sürecini hızlandırma potansiyeline de sahiptir.

 

Türkiye’nin 2032’de demir-çelik, çimento ve kimyasal ürünler gibi sektörler, SKDM nedeniyle önemli maliyetlerle karşılaşabilir. 75 avro/tCO2e SKDM ücreti ile bu sektörlerin toplam maliyetin %65’ini, 150 avro/tCO2e ücret ile ise %70’ini ödeyeceği tahmin edilmektedir. Ulusal bir ETS’nin tüm senaryolarda ve sektörlerde SKDM maliyetlerini azaltma potansiyeli bulunmaktadır.

Türkiye SKDM maliyetlerini azaltabilir: Yerli Emisyon Ticareti Sistemi (ETS)

Türkiye’nin SKDM maliyetlerini azaltma amacıyla yerel bir Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) benimsemesi, ekonomik etkileri sınırlamakla kalmayıp aynı zamanda ulusal sera gazı emisyonlarını maliyet etkin bir şekilde azaltabilir. SKDM’nin Türkiye’nin ihracatını 2032’ye kadar %0,04 oranında daraltabileceği bir senaryoya karşın, 50 avro/tCO2e karbon fiyatıyla uygulanan bir ETS’nin GSYH’yi 2032’de %1 artırabileceği gözlemlenmiştir. Yüksek karbon fiyatı senaryosu altında, yenilenebilir enerji ve temiz sektörlerdeki büyüme, ihracatı artırarak GSYH büyümesini olumlu yönde etkileyebilir.

 

SKDM’nin ekonomik maliyeti, Türkiye’nin AB’ye ihracatını etkileyebilir ve belirli senaryolara göre 2032’de %2-3 azalmaya neden olabilir. Ancak, ulusal bir ETS, düşük emisyonlu ürün ihracatını teşvik ederek ihracatı artırabilir. Ulusal sera gazı emisyonları açısından, SKDM senaryoları altında 2032’ye kadar %2-3 azalma beklenirken, ulusal bir ETS’nin 20-50 avro/tCO2e fiyatları altında emisyonları %14-23 oranında azaltabileceği ve AB ETS fiyatına yaklaşıldığında ise %34’e kadar düşebileceği görülmüştür. Bu emisyon azaltımları sadece ihracattaki düşüşlerden kaynaklanmayacak; aynı zamanda ekonomik sektörlerin düşük karbonlu üretime dönüşümünü teşvik ederek ulusal ekonominin karbonsuzlaşmasını destekleyecektir.

 

Yerel bir ETS benimsemek, SKDM etkilerini azaltmanın yanı sıra Türkiye’ye daha geniş sosyal ve ekonomik faydalar sağlayabilir ve ülkenin genel karbonsuzlaşma sürecini hızlandırabilir. Türkiye, Türk şirketlerini SKDM’nin ekonomik etkilerinden korumak için çeşitli politika seçeneklerini değerlendirebilir. Yerel karbon fiyatlandırması ve geniş kapsamlı düzenleyici reformlar, SKDM’nin oluşturacağı ekonomik yükü hafifletebilir ve Türkiye ekonomisinin karbonsuzlaşmasını destekleyebilir. Mevcut teklife göre, SKDM’den tamamen muaf olmak için AB ETS kapsamına girmek veya bağlantılı bir ETS kurmak gibi doğrudan seçenekler bulunmaktadır. Ancak, teklif aynı zamanda ürünün menşe ülkede bir karbon fiyatına tabi olması durumunda SKDM sertifika sayısının azaltılabileceğini onaylamaktadır. Bu nedenle, yerelde uygulanan karbon fiyatlandırma önlemleri, Türk ürünlerinin karbon yoğunluğunu ve ithalatçıların ödemek zorunda kalacakları SKDM maliyetlerini azaltabilir. Ayrıca, Türkiye’de karbonsuzlaşmayı hızlandırmak için hükümet tarafından tamamlayıcı politikalar düşünülebilir.

Destekleyici bir politika çerçevesi oluşturmak, karbon fiyatlandırmasının işe yaraması için şarttır

Türkiye’nin SKDM maliyetlerini azaltma hedefi doğrultusunda yerel bir Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) benimsemesi, ekonomik etkileri sınırlamakla kalmayıp aynı zamanda ulusal sera gazı emisyonlarını maliyet etkin bir şekilde düşürebilir. Türkiye, Dünya Bankası’nın 2013-2020 yılları arasında yürüttüğü Piyasaya Hazırlık Ortaklığı (PMR) programı kapsamında önemli bir altyapı oluşturmuştur. Bu çerçevede, kilit sanayi sektörlerinde faaliyete geçirilen İzleme, Raporlama ve Doğrulama (MRV) sistemleri ile taslak bir ETS Yönetmeliği bulunmaktadır.

 

Türkiye’nin Yeşil Mutabakat Eylem Planı (2021), Türkiye’nin karbon fiyatlandırma stratejisinin, yaklaşan Sınırda Karbon Düzenlemesi (SKDM) ve bunun Türk sanayisi üzerindeki etkilerini göz önüne alarak belirleneceğini belirtmektedir. Ulusal bir Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) benimsemesi, Türk firmalarının SKDM ödemelerinden kısmen kaçınmalarını sağlarken aynı zamanda elde edilen ETS gelirleri aracılığıyla düşük emisyonlu üretimi ve yeşil kalkınmayı teşvik etmek için etkili bir seçenek sunabilir.

 

Ek olarak, ulusal ETS’nin AB ETS’sine bağlanması, Türk ihracatını SKDM’den tamamen muaf tutma olasılığı sağlayabilir. Ancak, ETS’ler arasındaki bağlantı tarihsel olarak zorlu olmuş ve yüksek düzeyde uyum gerektirmiştir, bu da zaman alıcı bir süreçtir.

 

SKDM, ilk bakışta Türkiye için bir risk gibi görünse de, doğru politikalar ile bir fırsata dönüştürülebilir. İddialı ve kapsamlı bir iç politika paketi ile SKDM’nin olumsuz etkileri minimize edilebilir ve Türkiye, yeşil dönüşümünü hızlandırarak hem ekonomisini güçlendirebilir hem de küresel iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayabilir. Yerel bir Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) benimseme, SKDM etkilerini azaltmanın yanı sıra Türkiye’ye daha geniş sosyal ve ekonomik faydalar sağlayabilir, aynı zamanda ülkenin genel karbonsuzlaşma sürecini hızlandırabilir.

 

Bu bağlamda, Türkiye’nin SKDM’ye karşı stratejik bir yaklaşım benimsemesi ve yerel bir ETS’nin uygulanması, ekonomik maliyetleri minimize edebilir ve aynı zamanda yeşil ekonomiye geçişin hızlanmasını sağlayabilir. Türkiye’nin mevcut altyapısı, 2013-2020 yılları arasındaki Piyasaya Hazırlık Ortaklığı programı ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı gibi önemli adımları içermekte ve bu temel üzerine inşa edilen etkili politika önlemleri ile SKDM’nin ülke için bir fırsata dönüştürülmesi mümkün olabilir.

“Green Today, Sustainable Tomorrow: Let’s Grow Together.”

Eskişehir Yolu Konutkent Kavşağı 2700. Cadde Arp Kule 3/13 Etimesgut/ANKARA